Malum, Ahilik Haftası’nı idrak etmeye başladık. Bu noktada Ahi Evran Hazretleri’ni saygıyla anıyorum.
Ahi’nin kelime karşılığı olan “kardeş” ifadesini ticaretin içine sokan bu büyük zattan biraz bahsedersem neyi, neden kutladığımız biraz daha net anlaşılabilir. Onun teşkilatçılığını, Anadolu’nun ilk ticari anlamda örgütlenmesinin birinci etmeni olduğunu vurgulamak gerek. Çok abartılı bir benzetme olur mu bilemiyorum ama, MİSİAD olarak bizim yapmaya gayret ettiğimiz iş Ahi Evran’ın gayretinin bir yansımasıdır. Fark, onların yol açması, bizim de büyüklerin yolunda yürüme cehdi göstermemizden ibaret.
Tavsiye isteyene haramdan kaçınmasını söyleyen, Ahilik teşkilatı içindeki üyelerine kurduğu zaviyelerde özellikle Cuma geceleri ilim tahsilini adet ettiren, değeri anlaşılıp namı dört bir yanı kapladığı, büyük bir alim olduğu ve bağlıları yüzbinleri bulduğu halde geçimini bizzat el emeğiyle temin eden Ahi Evran gibilerine şimdilerde ne kadar da ihtiyaç olduğunu siz düşünün.
Hayatı, teşkilatı ve öğütleri birbirinin devamı ve tamamlayıcısı olan Ahi Evran’ın vatanperverliği, “vatan sevgisi imandandır” diyerek halkı ve teşkilat mensuplarını motive ettiği Moğol işgali yıllarındaki kahraman davranışlarını bugün kaç kişi biliyor merak etmiyor değilim. Geçtikleri beldeleri harabeye çeviren ve neredeyse canlı bırakmayan Moğollara karşı yürekli olmayı, kılıç yaralarına metanetle karşı koymayı, korkmamayı telkin ederek büyüklüğünü tekrar sergileyen Ahi Evran, katil ve yağmacı Moğol akınına karşı yıkılmamanın belki de en büyük sebebi oldu.
Bitti mi, hayır!..
İftiraya uğradı, yıllarca hapislerde kaldı ama küsmedi, davasından vazgeçmedi. İhtiyaç olup da davet geldiğinde yine milletinin ve devletinin hizmetine koştu. Sadece kendisi değil, eşi Fatma Bacı validemiz de kadınları örgütledi. Dünyanın ilk kadın teşkilatı olan Baciyan-ı Rûm (Anadolu Bacıları) teşkilatıyla kadınları Ahi Evran’ın yaptığınca yetiştirdi. Erkekleri biri, kadınları diğeri “kardeş” eylediler.
Böyle bir hayat nasıl son bulması gerekiyorsa öyle sonlandı. Yıllarca uğraştığı Moğollar tarafından son döneminde yerleştiği Kırşehir’de şehit edildi.
Bunları tekrar hatırlamakta fayda var diye yazıyorum. Bilmiyoruz diye, unuttuk diye, yolunu kaybedenler bulsunlar diye, onların parçası ve devamı işiler yapmaktan duyduğumuz onur bilinsin diye yazıyorum.
Son olarak Ahi Evran Hazretleri’nin ahilik tarifini de belirterek “nasıl adam olunur” diye merak eden varsa görsün istiyorum:
Bir Ahinin üç şeyi açık olmalıdır:
1) Cömert olmalıdır.
2) Kapısı açık olmalı, ikramda kusur etmemelidir.
3) Aç geleni tok döndürmelidir.
Verirken, ağırlarken, kucaklarken, dik dururken, vatanı severken, korkmamayı öğütlerken, kardeşliği vurgularken onlar gibi davranmaya çalışıyoruz, o kadar…
MİSİAD’ı kurarken de…
Tek temennim, bu değerleri gelecek kuşaklara da aktarabilmek ve bu değerlerin şimdi son derece zor olduğunu düşündüğümüz iktisadi ortamda hayata geçtiğini göremek.
Bu vesileyle alan, satan, üreten bütün kardeşlerimin Ahilik Haftası’nı tebrik ediyorum. Her işimizde büyüklerin rehberliğinden ayrılmamayı diliyorum.