Gözümü açtım Sen’ i gördüm,
Sen’ inle tattım ilk mutlulukları,
Sen’ inle öğrendim insan olmayı,
Ne varsa sevi’ye dair,
Sen’ de öğrendim onu zahir.
Sevindiğimde benimle gülen Sen,
Ağladığımda gözyaşımı silen Sen,
Nereye dönsem hep Sen, Sen, Sen…
Zaman geçiyordu,
Ben büyüyordum,
Sen’ inle öğreniyordum hayatı.
Saflığı,
Temiz kalmayı,
Büyüğünü saymayı,
Nerede insana ihtiyaç varsa oraya koşmayı,
Adabı,
Sonra sevmeyi, yaratılmış her ne varsa,
Sen’ den öğreniyordum.
Sen’ inle mutluydum,
Sen’ inle umutluydum.
En karanlık olduğunda hayatım,
Şöyle gözlerine bir bakıvermem aydınlığım oluyordu.
Sen, hep umut aşılıyordun bana.
İlk mahcubiyet,
İlk mahzuniyet,
İlk mezuniyet…
Ne varsa hayatımda “ilk” olan,
Hepsinde duruyordun Sen, “benim olan”.
Sen,
İlkimdin benim.
“Aşkım” dediğim tekimdin,
Yine de öylesin.
Hatırlar mısın?
Eskidendi hani,
Dua etmiştim bir gündüz vakti,
Demiştim “Ya Rabb’ i,
Ne olur verme bana bu eziyeti,
O’ nunla imtihan etme beni
O’ nu benden, beni O’ ndan ayırma,
Her daim cem eyle bizi.”
Sonra bu dua zikir oldu dilime sanki?
Acep büyük mü konuşmuştum ki?
Sen’ den kısacık bir süreliğine ayrılsam,
Bir şehre gezmeye gitsem farz et ki,
Dolardı içime en derin hüzünler yağmur misali.
Gözlerine bakmadan uyuyamam inan ki.
Ama şimdi,
Onca yaşadığımıza rağmen,
Onca sevince, hüzne,
Hayata dair ne varsa işte…
Hepsine rağmen,
Bazen gitmek istiyorum Sen’ den.
Sen’ sizliğe dayanabilir miyim, budur bilinmeyen.
Sen,
Bana asla ihanet etmeyen…
Sen,
En zor zamanımda ruhuma teselli veren…
Sen,
Canım, sevdiğim, bir tanem…
Senden ayrılmamak için ben dua ederken,
Şimdi nedir bu ayrılmak istemelerim?
Nasıl oldu da düştü içime bu ikinci sevgim?
Ve ahhh ben,
Bunu bir anlayabilsem!...
Kızıyor musun bana?
O’ na vuruldum diye hiç beklemediğim bir anda,
Söyle, kızıyor musun bana?
Çok sordum ben de kendime aslında,
Neydi bunun sebebi acaba?
Dilim çok mu büyük konuşmuştu bilmeden de olsa,
Hep Sen’ i dilerken hayatımda,
Şimdi nereden çıkmıştı bu ikinci sevda?
Adını koydum ben zor da olsa,
Sen aşkımsın benim, vazgeçemediğim asla,
O ise tutkum, yerleşen ruhuma bir anda.
Tutkusuz aşk, sönmeye,
Aşksız tutku mahvetmeye mahkûmdur.
Anlayacağın bir tanem,
Ne Sen’ den vazgeçebiliyorum,
Ne de O’ nsuz nefes alabiliyorum.
Ben galiba,
Galiba dilimin cezasını çekiyorum.
O’ na gitsem Sen’ i özlüyorum,
Sen’ de kalsam O’ na yanıyorum.
Hep çıkmazlar mı olmalı diye düşünüyorum,
Sürekli, tetirbelerde kalıyorum.
Bu güne kadar tutkuma bir sürü nağme diziyorum,
Sana ise ilk kez kâğıttan sesleniyorum.
Biliyorsun çok zaman Sen’ le direk konuşuyorum.
Ama olsun,
Belki alınırsın diye düşünüyorum,
Onun için Sana bu duygularımı şiirle yolluyorum.
Şimdi söyle bana bir tanem,
Aşkımda mı kalmalıyım,
Tutkuma mı varmalıyım?
Yoksa hayatımı bölüp tam ortasından,
Bir Sana, Bir O’ na mı yanmalıyım?
Sen,
Asla vazgeçemeyeceğim ilk göz ağrım,
Konyam,
O,
Ne yapsam unutamayacağım tutkum,
Urfam…