Sayın Bakanımız Faruk Çelik, yerel seçim öncesi Ceylanpınara gelerek, Ceylanpınar halkına, tapularının verileceği sözünü vermişti. Bunların tamamı kayıtlarda mevcuttur. Genel seçimlere 78 gün kala hala tapu sorunun çözülmemiş olması, bizde tapu sorunun bu defa da genel seçimler için malzeme olarak kullanılacağı şüphesini oluşturmaktadır. Ceylanpınar halkı bu sebeple kendini kandırılmış hissetmektedir. Ceylanpınar ilçesinin toplama bir kent olduğunu ve ekonomik kaygılarla nüfusunun artarak ilçeye dönüştüğünü hepimiz biliyoruz. Babalarımız uzun yıllar önce fakirdi, memleketlerinde iş olmadığı için Ceylanpınara göç etmek zorunda kalmışlardı. TİGEM yeni kurulduğundan, çok sayıda işçiye ihtiyaçları vardı. Dile kolay dünyanın en büyük devlet üretme çiftliğiydi sonuçta. Babalarımız; o gün babalarını, yani dedelerimizi Ceylanpınara getirememişlerdi belki, fakat kardeşlerini berberlerinde getirdiler. TİGEMe ömürlerini verdiler. Kerpiç evlerde büyümüştük biz. Kışın yağmur yağdığında kerpiç evlerin köşelerine sığınırdık. Babalarımız çocuk sahibi olmayı çok severlerdi. Erkek sayısının çokluğu ile övünürlerdi. Başlarda köy konumunda olan Ceylanpınar ilçesi, zamanla nüfusun artmasıyla ilçeye dönüştü.
Ne var ki yarım asırdır ilçe olan memleketimin halen bir tapusu bile yok. Birileri bu sorunu Ak Parti halleder dediğinde, herkes buna bir umut inanmıştı. Yerel seçimde halk önceki belediye başkanının değerli hizmetlerine rağmen, Ak Partiye destek vererek yerel seçimlerde belediyeyi almasını sağlamıştı. Halk Ak Partinin tüm vaatlerine içtenlikle inanmıştı. En önemli sorunumuz tapu, hastane ve Suriye kapısının açılmasıydı. Suriye deki olaylar nedeniyle sınır kapısı açılmadı, buna itirazımız yok, fakat tapu ve hastane sorunun çözülmemiş olmasının bahanesi yoktur. Ceylanpınarda tapu sorunu yüzünden ilçe halkı ve belediye personelleri karşı karşıya geldi. Bu olaylar sebebiyle 1 vatandaşımız öldü ve 11 insanımız yaralandı. Benzer olay birkaç gün önce yine tekrarlandı. Halk ile belediye yine karşı karşıya geldi. Emniyet birimlerinin, Şanlıurfa Valisi Sayın İzzettin Küçükün ve yargının olumlu kararları sayesinde olaylar büyümeden sona erdi. Halk, sorunun nerden kaynaklandığını çok iyi biliyor artık. Çözüm için olaylar yaratarak değil hedef noktayı çok iyi analiz ederek çözüme ulaşmamız gerekir. Yöneticiler, eğitim kalitesinin yükseldikçe sorgulama mekanizmasının daha da güçlendiğini hesaba katarak hareket etmek zorundadırlar. Artık hiç kimse koltuğunda rahat oturamayacaktır. Herkes kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmek zorundadır. Provokasyonlarla toplumu kandırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Halkımız uyanıyor. Şanlıurfamız uyanıyor. Dürüst basın sesimize ortak oluyor.
SORUN HEPİMİZİN,ÇÖZÜM İSE OLUMLU DÜŞÜNEBİLENLERİNDİR.