Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce organize edilen 'Tarımsal Üretim Planlanması' sektör toplantısı GAPTAEM toplantı salonunda yapıldı.
Aksoy, Tarımsal Üretim Planlanması' 3 yıllık dönemleri kapsayan her yıla ait üretim planını hazırlanacak. Bundan sonra desteklemelere 3 yıllık üretim gelecek, desteleme modelleri de değişiyor, artık biz kaliteye, verime ve üretime göre desteklemeyi yapacağız Fıstık, ceviz zeytin ve elma bahçelerini artık tarım arazilerine kurdurmamaya çalışacağız, devletimizin ve milletimizin kendi imkanlarıyla suladığı arazilerin meyveciliğe dönmesini istemiyoruz.
-Çok üretmek değil verimli üretmek, çok üretmek değil kaliteli üretmek, çok üretmek değil insanın ihtiyacına göre üretmek.
-Belediyelerde artık kendi kafalarına göre proje üretemeyecekler, kendi kafalarına göre malzeme dağıtamayacaklar, bu kurumun izni ve denetimiz olacak.-Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Mehmet Aksoy toplantıda yaptığı konuşmada; Biz ilimizdeki bu sulama alanlarını arttırdıkça artık Türkiye’de suya göre tarım yapacağız, tarıma göre su değil. Suya göre tarım yapıyoruz ve bunun da kararı verilmiş oldu, burada bulunan rakamlar sizin de bildiğiniz rakamlar, örneğin 33 milyon Gaziantep fıstığından bahsediyoruz, 22 milyon âdeti verimde ve bu verileri biz TÜİK’ ten aldık. Değerli hocalarım buradalar belki onlara göre bu rakamlar daha da fazladır ama üretim alanında ürettiğimiz ürünleri acaba sanayiye ne kadar sunuyoruz, gıda sanayimiz ve tarım sanayimiz Şanlıurfa’da hangi durumda bunu da konuşacağız.
Şanlıurfa’da yaklaşık 322 bin büyükbaş ve 2 milyon 300 bin küçükbaş hayvan varlığımız varAksoy; Büyükbaşla ilgili bizim 322.000 büyük baş ve yaklaşık 2 milyon 300 binde küçükbaş hayvanımız var, bizim ülkedeki sıralamamız belli, Türkiye’nin en modern balık istasyonu ve en güzel çalışan istasyonu da Şanlıurfa’mızın Bozova ilçesinde. Dolayısıyla biz tarımın bütün alanlarında, ziraat’ın bütün alanlarında en önemli ilçelerden bir tanesiyiz, burada Arap atı var ve Arap atıyla ilgili inşallah daha güzel projeler yaparak bunu da öne çıkarmayı planlıyoruz, bir de Halfeti de karagül ve yeşil gülden bahsedildi bununla da ilgili bir çalışmamız olacak.
Çok üretmek değil verimli üretmek, çok üretmek değil kaliteli üretmekAksoy, Şimdi biz bakanlı
k olarak ne yapıyoruz, 1-verimlilik 2 -sürdürülebilirlik 3- kalite 4- kaygılık ve sürdürülebilirlik olamadan da kaygılıktan bahsedemeyiz, dolayısıyla bunlar birbirini tamamlayan bir döngü. Çok üretmek değil verimli üretmek, çok üretmek değil kaliteli üretmek, çok üretmek değil insanın ihtiyacına göre üretmek. Bizim nüfusumuzun şuanda 85 milyon olduğunu düşünürsek 5 milyon mülteci de desek 90 milyon ve 20 milyonunu THY uçuruyor etti mi 110 milyon, 50 milyon turist getiriyoruz 10’a bölersek demem o ki biz şuanda 110 – 115 milyon insanı besliyoruz.
Avrupa’da da bitkisel üretim noktasında birinci olan bir ülkeyizAksoy, Avrupa’da da bitkisel üretim noktasında birinci olan bir ülkeyiz, üreticim kendisiyle gurur duyabilir. Şimdi tarımsal üretim planlaması bakanlığımızın kurulu 7 tane üyeden oluşuyor, Başkan Yardımcısı, İl Yönetim Genel Müdürü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü, DSİ Genel Müdürü, Hayvancılık Genel Müdürü, Stratejik Başkanı, Tarım Reformu Genel Müdürü ve TÜBİTAK gibi diğer kurumlar da var.Aksoy Bu yıl soğan çok oldu. Patates az oldu ve bu yıl herkes patates ekimine yönelirse gelecek yıl patates para etmiyor, bu planlamayı biz yapmış olacağız. Burada önemli olan bizim ilimizin durumu, biz herkes kendi ilçesini, ilini, köyünü planlarsa aslında hiçbir sıkıntı olmadan da yürüyüp gideceğiz. Burada amaç şu biz Vali Yardımcımızın başkanlığında kurulumuzu oluşurduk, ilk toplantımızı yaptık ve inşallah bundan sonra ki toplantıda da gerekli eklenecek ürünleri oraya ekleyeceğiz, hayvancılık yapılacak bölgemizi, küçükbaş hayvancılık yapılacak bölgemizi, tarımsal sanayinin kurulacağı bölgeyi veya tarım sanayinin olduğu ürünleri biz belirleyeceğiz ve üreticilerimizle toplantılar yaparak fikirler alacağız. Ziraat Odası Başkanlığımız ve diğer paydaşlar da bu işin içinde, şimdi burada ki amaç 3 yıllık dönemleri kapsayan her yıla ait üretim planını hazırlamak, bundan sonra desteklemelere 3 yıllık üretim gelecek, desteleme modelleri de değişiyor, artık biz kaliteye, verime ve üretime göre desteklemeyi yapacağız.Yeni bir yola girdik belki biraz hızlı bir şekilde yol alamayız ama en doğru yolun bu olduğunu düşünüyoruz, bunlar sosyo- ekonomik koşullar bunlar önemli. Diyelim ki biz Şanlıurfa için yağlık ay çiçeği düşünüyoruz ve üreticilerimiz dedi ki bize 5000 dekarda bize yağlık ay çiçeği yap, üreticilerimiz de yapıp bana getirdiler ve bunu nerede yağ yapacağız dediler. Bakın yağ sanayimiz yok, dolayısıyla planlamayı bitirmeden biz bu yola girmeyeceğiz.
Biz fıstık, ceviz zeytin ve elma bahçelerini artık tarım arazilerine kurdurmamaya çalışacağız, Devletimizin ve milletimizin kendi imkanlarıyla suladığı arazilerin meyveciliğe dönmesini istemiyoruz, biz daha engebeli böyle daha tepelik alanlara olsun istiyoruz. Örneğin bana geldiniz dediniz ki bizim arazimiz var orada marul üreteceğiz, marul üretmenizde bir sıkıntı yok ama kurula geldiğinizde biz diyeceğiz ki bunu ne ile sulayacaksın? Marul ürettik kime satacağız? Eğer satacak yerimiz ve suyumuz varsa sıkıntı yok, problem de olmayacak.
Belediyelerde artık kendi kafalarına göre proje üretemeyecekler, kendi kafalarına göre malzeme dağıtamayacaklar, bu kurumun izni ve denetimiz olacak. Burada önemli olan sözleşmeli üretim bu planlamada kapsam dışı kalan alanlar var, örneğin zati ihtiyaç diyelim ki siz kendi evinize maydanoz, biber, patlıcan, domates, işte zati ihtiyaç Rize de 300 metre karedir Şanlıurfa’da 1 veya 2 dekardır. Bunlar için bizden izin almanıza gerek yok, ihracata konu olan ürünlerde bu problem olmayacak, pazarı olan ürünlerde biz üretimini yaparken Pazar durumuna göre de gideceğiz. Eğer biz sulu tarım yapamazsak, su ile tarım yapamazsak gerçekten durumumuz vahim. Şanlıurfa’da çok fazla gübre kullanılıyor, bu kadar çok kullanırsak toprağımızı ve suyumuzu çevremizi ne kadar kirletiyoruz diye bakmamız gerek.
BİTKİSEL ÜRETİM OLMADAN SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRETİM OLAMAZAksoy; Kırmızı et, çiğ süt ve yumurta biz bunların arzının devam etmesini ve üreticinin ürettiği ürünün pazara sorunsuz bir şekilde gelmesini ve üreticinin ürettiği üründen de para kazanmasını istiyoruz. Üretici para kazanmıyorsa yaptığı işin hiçbir anlamı yok, balıkçılıkla ilgili Türkiye’nin durumu ortada, biz iç sularda Avrupa’da 1. sıralardayız, denizlerde de 5. sıralardayız. Özellikle balıkçılık genel müdürlüğü bu konuda çok hızlı ve çok güzel çalıştı, Türkiye’de en planlı üretim kısmı, balıkçılık genel müdürlüğünün yaptığı planlamada arz fazlasını ve arz eksikliğini, istedikleri balıkları ve istedikleri üretimi arttırıp azaltabiliyor. Burada bizim amacımız bitki sağlığı, hayvan sağlığı, gıda ve yağ güvenilirliği. Biz şöyle düşünüyoruz sağlıklı bitkisel üretim olmadan sağlıklı hayvansal üretim olamaz, sağlıklı bitkisel ve sağlıklı hayvansal üretim olmadan sağlıklı gıda olamaz ve sağlıklı gıda olmadan da sağlıklı insan, birey olamaz. Bizim amacımız bu işi kontrol altında tutup götürmek, sözleşmeli üretim konusunu hazırlarken zorlandık çünkü bunun çok artıları eksileri olacak ama burada amaç üreteni korumak. Ancak sonra şöyle baktık örneğin Bekir Varol hocamız bize 500 dekarlık marul üretti sözleşmeyi yaptı fakat iklim değişikliğinden sel oldu, yangın oldu herhangi bir şey oldu ve bu ürünler gidemedi işte o yüzden sigorta koymayı düşündük. Hem TARSİM sigortasını Hem de özel sigortaları devreye alıp hem üreticinin hem de satıcının hem de tüketicinin korunması için yaptık, maddeye arabuluculuğu da koyduk, bu arabuluculuk da Türkiye’de yeni bir sistem inşallah bunu da bir problem olmadan gideceğini düşünüyoruz. Bu tip sözleşmeler Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından bize gelecek, bu ayın sonunda gelir ve biz de bu konuyla ilgili çalışmalarımızı yapacağız, toplantılarımız devam edecek. Bizim bölgemizde sigortalılık çok az, bununla da ilgili biz nasıl ki arabamıza sigorta yapıyorsak, nasıl trafik sigortası yapıyorsak kendi ürünlerimize de çok düşük meblağlarla sigorta yapabiliriz ve bununla da ilgi TARSİM’den bilgi almanızı rica ediyorum.
BU PROJE TÜRKİYE PROJESİ VE DEVLET PROJESİAksoy; Bu proje; önce pilot illerde düşünüldü ama sayın bakanımız bu Türkiye projesi artık devlet projesi dedi, artık bir gün bile gecikemeyiz dedi. Dolayısıyla 81 ilde de hızlı bir şekilde toplantılar yapılıp bu işi ete, kemiğe büründürüp Ocak ayından itibaren bu şekilde devam edeceğiz. İnşallah milletimize, ülkemize, Şanlıurfa’mıza ve üreticilerimize hayırlı olur.Dedi.Toplantıya katılanların proje ile ilgili sorularını ize Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Mehmet Aksoy cevapladı.
Toplantıya; Şanlıurfa Vali Yardımcısı Yasin Akgül, Şanlıurfa Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Ali Rıza Öztürkmen, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyüpoğlu, GAPTAEM Müdürü İbrahim Halil Çetiner, Tarımsal Kuruluşların yetkilileri ,çiftçiler ve tarım kuruluşlarının personelleri katıldı.