Zeliha Özlem yaptığı açıklamada: “Bence bilerek yapıyorlar. Kentleşme için ormanları yapıyorlar. Yaklaşmaya yönelik bir hareketlenme bence. Her konuda, her yanına uğrayan insanlarız. Fenerbahçe’yi biz öncelikle elimizde tuttuğumuz takımla bir yere varamadı. Bence varamayacak da. Çünkü strateji olduğunu düşünmüyorum ben bu konuda. Transferlerle ilgili bir şey değil. Alınan transferler güzel ama birincilikten döndüğümüz zamanlar da oldu. Bu yüzden çok fazla ekstra ekstra yorumda bulunamayacağım.
Toplu ulaşım ve ulaşım... Biz öğrenciyiz, okula saatinde yetişemiyoruz. İki saat önceden çıksak da Eyüpiye’dan gelen tüm öğrenciler bizim kampüse geliyorlar. Bir şekilde okula yetişemiyoruz, otobüsler durmuyor. Saatleri çok kısa. Herhangi ilgili ilçe otobüse, yani Karaköprü’ye ya da ne bileyim Haliliye’ye giden otobüslerle de problem yaşıyoruz. Ulaşım bence çok büyük sorun.Ayrıca bizim bulunduğumuz bölgede elektrik problemi de var. Bulunduğumuz bölgede doğalgaz sistemi yok. Dolayısıyla biz soba kullanıyoruz, fosil yakıt kullanıyoruz. Bu yüzden de bazı evler elektrik kullanıyor. Kışın da yazın da sürekli elektrik problemi çekiyoruz. Sürekli elektrikler kesiliyor. Yani yaşadığımız bölge tamamen insanların yaşayabileceği bir yerdeydi. Halbuki turizm bölgesi... Balıklıgöl’ün hemen üstündeyiz. Urfa Kalesi orada, bir müze var orada. Gelen turistler baktığı zaman hem evler kötü duruyor, yıllardır bizi orada kandırıyorlar. Diyorlar ki ‘Geleceğiz, işte yapacağız, edeceğiz, yıkacağız, paramızı vereceğiz.’ Ama hiç öyle bir girişimde bulunduğunu görmedim, görmedim. Ben oralarda asla memnun değilim.Ekonomi diye bir şey kalmadı. İkimiz de şu an aynı iş yerinde... İş yerimiz var fakat bir türlü biz ciromuzu çıkartamıyoruz. Adam akıllı kuaför işletiyoruz, doğru düzgün bir para alamıyoruz. Aldığımız paranın da bir değeri kalmıyor. Herhangi bir alışverişimizde de yüklü bir miktar kaybediyoruz. Genç yaşımızda birikim yapmak istiyoruz. Üniversite düşünüyoruz. Gelecek kayıplarımızla karşı karşıyayız. Ama bir türlü bir parayı köşeye koyup biriktiremiyoruz. Bu da bizce ekonomiyle ilgili bir şey.Emekli insanların problemleri, askeri personeller de dahil, herkesin ekonomik sorunu var diye düşünüyorum. Bizce belediyeler, halkla fazla ilgilenmeden, yani şikayetlerimizi ve dileklerimizi göz önünde bulundurmuyorlar. Bizim hâlâ yaşadığımız bölgede torpil diye bir sistem var. Ben bu sene, insanlar torpille geçebildiği için ve ben torpille geçemediğim için sınıfta kaldım. Bu, benim hem psikolojik hem manevi açıdan çok büyük çökmeme sebep oldu. Bizce hâlâ torpil sisteminin kaldırılması gerekiyor ve bulunduğumuz bölgedeki insanların tanınmışlığıyla da tanınmayan insanlar yeni planlara atılmamalı. Belediyenin, devletin, insanların birbiriyle ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsan haklarının önde olduğunu düşünüyorum.”
Toplu ulaşım ve ulaşım... Biz öğrenciyiz, okula saatinde yetişemiyoruz. İki saat önceden çıksak da Eyüpiye’dan gelen tüm öğrenciler bizim kampüse geliyorlar. Bir şekilde okula yetişemiyoruz, otobüsler durmuyor. Saatleri çok kısa. Herhangi ilgili ilçe otobüse, yani Karaköprü’ye ya da ne bileyim Haliliye’ye giden otobüslerle de problem yaşıyoruz. Ulaşım bence çok büyük sorun.Ayrıca bizim bulunduğumuz bölgede elektrik problemi de var. Bulunduğumuz bölgede doğalgaz sistemi yok. Dolayısıyla biz soba kullanıyoruz, fosil yakıt kullanıyoruz. Bu yüzden de bazı evler elektrik kullanıyor. Kışın da yazın da sürekli elektrik problemi çekiyoruz. Sürekli elektrikler kesiliyor. Yani yaşadığımız bölge tamamen insanların yaşayabileceği bir yerdeydi. Halbuki turizm bölgesi... Balıklıgöl’ün hemen üstündeyiz. Urfa Kalesi orada, bir müze var orada. Gelen turistler baktığı zaman hem evler kötü duruyor, yıllardır bizi orada kandırıyorlar. Diyorlar ki ‘Geleceğiz, işte yapacağız, edeceğiz, yıkacağız, paramızı vereceğiz.’ Ama hiç öyle bir girişimde bulunduğunu görmedim, görmedim. Ben oralarda asla memnun değilim.Ekonomi diye bir şey kalmadı. İkimiz de şu an aynı iş yerinde... İş yerimiz var fakat bir türlü biz ciromuzu çıkartamıyoruz. Adam akıllı kuaför işletiyoruz, doğru düzgün bir para alamıyoruz. Aldığımız paranın da bir değeri kalmıyor. Herhangi bir alışverişimizde de yüklü bir miktar kaybediyoruz. Genç yaşımızda birikim yapmak istiyoruz. Üniversite düşünüyoruz. Gelecek kayıplarımızla karşı karşıyayız. Ama bir türlü bir parayı köşeye koyup biriktiremiyoruz. Bu da bizce ekonomiyle ilgili bir şey.Emekli insanların problemleri, askeri personeller de dahil, herkesin ekonomik sorunu var diye düşünüyorum. Bizce belediyeler, halkla fazla ilgilenmeden, yani şikayetlerimizi ve dileklerimizi göz önünde bulundurmuyorlar. Bizim hâlâ yaşadığımız bölgede torpil diye bir sistem var. Ben bu sene, insanlar torpille geçebildiği için ve ben torpille geçemediğim için sınıfta kaldım. Bu, benim hem psikolojik hem manevi açıdan çok büyük çökmeme sebep oldu. Bizce hâlâ torpil sisteminin kaldırılması gerekiyor ve bulunduğumuz bölgedeki insanların tanınmışlığıyla da tanınmayan insanlar yeni planlara atılmamalı. Belediyenin, devletin, insanların birbiriyle ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsan haklarının önde olduğunu düşünüyorum.” 


