Cudi ve Kandil, Mezopotamya’da birbirlerine naz-ı endam eden iki dağ..Bahar geldi, doğa canlandı, renk renk çiçek açtı her bir tarafında, bu dağların. Koyunlar kuzladı meleşir şimdi dağ kovuklarında.......Karlar erimeye, buzlar çözülmeye başladı, çaylar ve dereler daha bir coşkun akmaya başladı, ölüm kusan vadilerde...
Gelin; hep beraber iştirak edelim doğanın bu renkli cümbüşüne.Parmaklarımızı tetikten, dillerimizi gönül kırmaktan alıkoyalım.Barış ve kardeşlik şarkısını hep beraber dillendirelim, güçlü ve ahenkli bir koro oluşturalım, hiç susmamacasına...
Geçmişte olduğu gibi, şimdide emperyal güçlerin Orta Doğuda ne yaptıklarını ve hala ne yapmaya çalıştıklarını aklı selim ile, yeniden gözden geçirelim..
Ve onların yapmak istediklerinin önünü, birleşip güçlenerek engel olmaya çalışalım..Türkiye ile silahsızlanmayı başlatan PKK ya bir şans verelim, onları ülkemiz lehine olabilecek çalışmalarının önünü açalım. Başkaların; onları bize karşı kullanmalarına fırsat vermeyelim.
Tabulaştırdığımız kişisel hırs ve yapay iddialardan vaz geçelim...Orta Doğunun içinde bulunduğu bataklıktan esinlenerek, güç birliği tesis edelim ve ülkemizin kalkınmasına hep beraber yardımcı olalım..
Güçlü bir Türkiye; güçlü birlikteliklerle mümkün olabilir..
Dünyanın geldiği bu günkü konjöktörde; halklara demokratik hak ve özgürlükleri vermek mi ülkeyi böler, yoksa vermemek mi...?
Bölünüp parçalanmadan; gelişmiş demokratik hak ve özgürlüklerin tümüne evet diyebilme cesaretinde olmalıyız...