Ne güzel bir kelime bu değil mi? Düşünüyorum da eskiden çok kullanılırdı:
“Kıymetli seyirciler”
“Kıymetli konuklar” …
Şimdilerde kıymet bilmezler sardı her yanı. O sebeple konuşmalarımız da değişti. “Kıymetli”, yerini büyük ölçüde “Sevgili”ye bıraktı:
“Sevgili seyirciler”
“Sevgili konuklar”
Ne zaman değiştik bu kadar? Ne zaman yitirdik bazı değerleri? Kıymet, şu asırda öyle farklı bir kıymet ifade ediyor ki… Zira muhatapları pek bir azaldı. En umulmayan kişilerin baş tacı edildiği, pohpohlandığı, göklere çıkartıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Baş tacı edilmeyi hak edenlerinse fark edilmediği, bir köşede sessizce eriyip gittiği bir tuhaf zaman… Oysa bizim Dinimizde durumlar farklı değil miydi? Bize insanı sırf insan olduğu için sevmek öğretilmemiş miydi? Farklı olanları bile sırf insandır diye sevmek ve kıymetlerinin farkında olmak…
Bu zamanda kıymet ne yazık ki gerçek anlamını yitirmiş birçok zihinde. Güzellik, kilo, saç ve göz rengi, makam, para, şöhret gibi olgular kıymet ölçeği olarak kullanılmakta. Oysa bu işin gerçeği edep, güzel ahlak, ilim sahibi olmak, takvalı olmak gibi ölçütler değil miydi? Bu kıstaslara uymayanlar “kıymetsizdir” demek istemiyorum elbette. Umarım ifade etmek istediğim manayı yansıtabiliyorumdur. Ancak son yıllarda toplum olarak sürekli “bu gidişimiz nereye / ortalık çok bozuldu / gençlerde saygı-edep kalmadı” gibi cümleler kuruyoruz. Bunun suçlusu kim sizce? Durup dururken böyle olmadık ya! Kıymetlilerin kıymeti anlaşılmazken ve daha farklı durumdakiler baş tacı edilirken bu sonuç kaçınılmazdı hiç şüphesiz.
“Edep” yitik malı olmuş vaktin. “Edepsizlik” bilhassa televizyonlarda kol gezmekte. Ve yavaş yavaş girmekte körpe dimağlara. “Edepliler” ‘neden böyle oluyor? diye düşünedursun, atı alan Üsküdarı geçiyor bile…