Zonguldak'ta Saime Toptan Lisesi'nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer'in yanı sıra Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Köksal Toptan ve eşi Saime Toptan, Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve davetliler katıldı.
Açılışta konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, isminin okula verilmesine imkan verdiği için Saime Toptan’a teşekkür ederek “Kendisi yıllardan beri eğitim neferi olarak ama özellikle özel eğitim çocuklarımızın eğitimde fırsat eşitliğinden maksimum yararlanması için gece gündüz demeden sadece Zonguldak'ta değil Türkiye'nin her noktasındaki özel eğitim öğrencilerinin eğitimden maksimum yararlanması ve hayata güçlü yaşam becerileriyle devam edebilmesi için çok önemli projelere imza attılar” dedi.
Dün başlayan 2022-2023 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Özer, 1 Eylül 2022 tarihinde yapılan öğretmen atamalarında adı çıkan ve görev yerine gittiği sırada geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Özge Kılıç’a Allah’tan rahmet, acılı ailesine baş sağlığı dileklerini iletti.
“Okullaşma oranının yüzde 90’nın üzerine çıktığı bir eğitim sistemine kavuşmuş olduk”
Bakan Özer, son 20 yılda eğitimde ve eğitimin tüm kademelerinde çok önemli yatırımlar yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi: “Okul öncesinden ortaöğretime ve yükseköğretime kadar bu ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini artırmayla ilgili eğitim sistemi maksimum verimlilikte kullanıldı. Bunun için sadece Zonguldak'ta değil Türkiye'nin her noktasında 81 ilde 922 ilçesinde devasa yatırımlar yapıldı. Derslik sayıları artırıldı. 20 yıl gibi kısa sürede okul öncesinden yükseköğretime kadar ilk kez gerçekten tüm eğitim çağ nüfusunun eğitim kademesinde okullaşma oranının yüzde 90 üzerine çıktığı bir eğitim sistemine kavuşmuş olduk. 2000'li yıllarda okul öncesi eğitimle ilgili okullaşma oranı yüzde 11'di. Bugün yüzde 93. Ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44'tü. Yükseköğretimde benzer şekilde net okullaşma oranı yüzde 14'ten yüzde 48'lere geldi. OECD ülkelerinin bugün rekabet etmiş olduğumuz ülkelerin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1950'li yıllarda yüzde 90'ın üzerine çıkartmış olduğu okullaşma oranını biz 70 yıl gecikmeyle son 20 yılda gerçekleştirebildik.”
Son 20 yıl içerisinde eğitim sisteminin önündeki tüm anti demokratik uygulamaların kaldırıldığını ifade eden Özer, “ Başörtüsü yasaklarından, katsayı uygulamalarına kadar öğrencilerimizin seçmeli ders, peygamberin hayatı, Kur'an-ı Kerim, dini bilgiler öğrenmesindeki seçmeli ders taleplerine kadar çok sayıda demokratik iyileşme gerçekleştirildi ve eğitim sistemi çok daha demokratik ve gürbüz hale getirildi. Tüm bu süreçler yapılırken eğitimin kalitesinden asla taviz verilmedi” diye konuştu.
Öğrenci başarı araştırmalarıyla ilgili OECD ülkelerinin uluslararası bağımsız PISA ve TIMSS gibi araştırmalarda Türkiye’nin her girmiş olduğu döngüde başarılarını bir önceki döngüye göre çok daha artırarak çıktığını kaydeden Özer, “Bu gerçekten kolay bir süreç değildi. Böyle bir sürecin sadece eğitimle değil diğer tüm alanlardaki hizmetlerin tüm kitlelere erişmesiyle ilgili böyle bir sürecin başarıyla tamamlanabilmesi için gerçekten çok büyük bir liderliğe ihtiyaç vardı. Bu vesile ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a eğitime vermiş olduğu tüm destekler için her yıl bütçeden büyük payı Milli Eğitim Bakanlığı'na verdiği için tüm öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz adına şükranlarımı arz etmek istiyorum. İnşallah bizlerde mevcut kitleselleşen eğitimin kalitesini artırmak için tüm arkadaşlarımızla birlikte sahada olarak gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyoruz. Okul öncesinden mesleki eğitime kadar öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemekten öğretmenlik meslek kanuna kadar okulların kütüphaneyle donatılmasından köy okullarının yaşam merkezi olarak tekrar hayata geçirilmesine kadar gerçekten tüm Türkiye'de müthiş bir seferberlik yürütülüyor. Odaklanıldığı zaman çok kısa süreler içerisinde ne kadar hızlı mesafeler aldığımızı görebilmekten de büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerine yer verdi.
Özer, okul öncesi eğitimi fırsat eşitliğinin anahtar bir eğitim politikası olarak gördüklerinin altını çizerek uzun vaade de getirisinin en yüksek yatırım maliyetinin en düşük olan bir eğitim politikası olarak hızlı bir şekilde ülkenin tüm noktalarına yaygınlaştırmaya başladıklarını vurguladı.
Geçen yıl 159 bin olan Mesleki Eğitim Merkezlerindeki çırak ve kalfa sayısının bugünlerde 730 bine yükseldiğini anlatan Özer, yıl sonuna kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 1 milyon hedefine ulaşacak mesleki eğitim sisteminin olacağını söyledi.
Açılışta konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, isminin okula verilmesine imkan verdiği için Saime Toptan’a teşekkür ederek “Kendisi yıllardan beri eğitim neferi olarak ama özellikle özel eğitim çocuklarımızın eğitimde fırsat eşitliğinden maksimum yararlanması için gece gündüz demeden sadece Zonguldak'ta değil Türkiye'nin her noktasındaki özel eğitim öğrencilerinin eğitimden maksimum yararlanması ve hayata güçlü yaşam becerileriyle devam edebilmesi için çok önemli projelere imza attılar” dedi.
Dün başlayan 2022-2023 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Özer, 1 Eylül 2022 tarihinde yapılan öğretmen atamalarında adı çıkan ve görev yerine gittiği sırada geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Özge Kılıç’a Allah’tan rahmet, acılı ailesine baş sağlığı dileklerini iletti.
“Okullaşma oranının yüzde 90’nın üzerine çıktığı bir eğitim sistemine kavuşmuş olduk”
Bakan Özer, son 20 yılda eğitimde ve eğitimin tüm kademelerinde çok önemli yatırımlar yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi: “Okul öncesinden ortaöğretime ve yükseköğretime kadar bu ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini artırmayla ilgili eğitim sistemi maksimum verimlilikte kullanıldı. Bunun için sadece Zonguldak'ta değil Türkiye'nin her noktasında 81 ilde 922 ilçesinde devasa yatırımlar yapıldı. Derslik sayıları artırıldı. 20 yıl gibi kısa sürede okul öncesinden yükseköğretime kadar ilk kez gerçekten tüm eğitim çağ nüfusunun eğitim kademesinde okullaşma oranının yüzde 90 üzerine çıktığı bir eğitim sistemine kavuşmuş olduk. 2000'li yıllarda okul öncesi eğitimle ilgili okullaşma oranı yüzde 11'di. Bugün yüzde 93. Ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44'tü. Yükseköğretimde benzer şekilde net okullaşma oranı yüzde 14'ten yüzde 48'lere geldi. OECD ülkelerinin bugün rekabet etmiş olduğumuz ülkelerin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1950'li yıllarda yüzde 90'ın üzerine çıkartmış olduğu okullaşma oranını biz 70 yıl gecikmeyle son 20 yılda gerçekleştirebildik.”
Son 20 yıl içerisinde eğitim sisteminin önündeki tüm anti demokratik uygulamaların kaldırıldığını ifade eden Özer, “ Başörtüsü yasaklarından, katsayı uygulamalarına kadar öğrencilerimizin seçmeli ders, peygamberin hayatı, Kur'an-ı Kerim, dini bilgiler öğrenmesindeki seçmeli ders taleplerine kadar çok sayıda demokratik iyileşme gerçekleştirildi ve eğitim sistemi çok daha demokratik ve gürbüz hale getirildi. Tüm bu süreçler yapılırken eğitimin kalitesinden asla taviz verilmedi” diye konuştu.
Öğrenci başarı araştırmalarıyla ilgili OECD ülkelerinin uluslararası bağımsız PISA ve TIMSS gibi araştırmalarda Türkiye’nin her girmiş olduğu döngüde başarılarını bir önceki döngüye göre çok daha artırarak çıktığını kaydeden Özer, “Bu gerçekten kolay bir süreç değildi. Böyle bir sürecin sadece eğitimle değil diğer tüm alanlardaki hizmetlerin tüm kitlelere erişmesiyle ilgili böyle bir sürecin başarıyla tamamlanabilmesi için gerçekten çok büyük bir liderliğe ihtiyaç vardı. Bu vesile ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a eğitime vermiş olduğu tüm destekler için her yıl bütçeden büyük payı Milli Eğitim Bakanlığı'na verdiği için tüm öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz adına şükranlarımı arz etmek istiyorum. İnşallah bizlerde mevcut kitleselleşen eğitimin kalitesini artırmak için tüm arkadaşlarımızla birlikte sahada olarak gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyoruz. Okul öncesinden mesleki eğitime kadar öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemekten öğretmenlik meslek kanuna kadar okulların kütüphaneyle donatılmasından köy okullarının yaşam merkezi olarak tekrar hayata geçirilmesine kadar gerçekten tüm Türkiye'de müthiş bir seferberlik yürütülüyor. Odaklanıldığı zaman çok kısa süreler içerisinde ne kadar hızlı mesafeler aldığımızı görebilmekten de büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerine yer verdi.
Özer, okul öncesi eğitimi fırsat eşitliğinin anahtar bir eğitim politikası olarak gördüklerinin altını çizerek uzun vaade de getirisinin en yüksek yatırım maliyetinin en düşük olan bir eğitim politikası olarak hızlı bir şekilde ülkenin tüm noktalarına yaygınlaştırmaya başladıklarını vurguladı.
Geçen yıl 159 bin olan Mesleki Eğitim Merkezlerindeki çırak ve kalfa sayısının bugünlerde 730 bine yükseldiğini anlatan Özer, yıl sonuna kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 1 milyon hedefine ulaşacak mesleki eğitim sisteminin olacağını söyledi.