Hikâyeyi ve yeni gelişmeleri tarlanın eski sahibi,
şimdiki bekçisi Mahmut Yıldız anlattı.Göbeklitepe’de 24-25 Eylül 2019 tarihleri
arasında gerçekleşecek olan Red Bull Amaphiko’nun yoğunlaştırılmış eğitim
programı Red Bull Amaphiko Connect, erken aşama sosyal girişim projelerinin 12
kurucusu ile birlikte Mahmut Yıldız’ı da ağırlayacak.
Dünyanın günümüze ulaşan en eski tapınağı olarak bilinen
Şanlıurfa'daki Göbeklitepe, geçen yıl UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ndeki
yerini aldı. 1990’lı yıllarda keşfedildiği tarihten beri dünya tarihini yeniden
şekillendirmesi beklenen ve her geçen gün yeni bir bilgiyle bilinmeyenleri gün
ışığına çıkaran Göbeklitepe, bu sebeple insanlığın sıfır noktası olarak
anılıyor.
Toplumsal fayda oluşturmak için çalışan sosyal
girişimcilerin yol haritalarını çizmelerine yardımcı olan global platform Red
Bull Amaphiko’nun yoğunlaştırılmış eğitim programı Red Bull Amaphiko Connect,
bu yıl Göbeklitepe’de olacak. 24-25 Eylül arasında tarihin bu anlamlı
bölgesinde gerçekleşecek olan Red Bull Amaphiko Connect’te daha iyi bir dünya
inşa etmek için emek veren 12 sosyal girişimci ağırlanacak. Göbeklitepe’nin;
keşfedilmesinde rol oynayan ve şimdi Göbeklitepe’nin korunması için bekçilik
görevini üstlenen Mahmut Yıldız; bu büyük keşfin hikayesini Redbull.com’a
anlattı.
"BİZ TARLAYI SÜRERKEN BURANIN ALTINDA HARABE YA DA
KÖY OLDUĞUNU TAHMİN EDİYORDUK ÇIKAN TAŞLARDAN"
Amcası ile tarlasını sürerken tarihi kalıntılar bulan
Mahmut Yıldız, keşfin başlangıcını şu sözlerle anlattı: "Biz tarlayı
sürerken buranın altında harabe ya da köy olduğunu tahmin ediyorduk çıkan
taşlardan. Şanlıurfa halkı da gelip burada dilek diliyordu. Hastaların gelip
burada şifa bulduğunu söylenirdi. Çocuğu olmayanlar gelip kurban keserdi. Davar
sahipleri de burada kurban kesip yemek dağıtıyordu, hayvanları herhangi bir
hastalığa yakalanmasın diye. Biz amcamla tarlayı sürüyorduk. Birkaç sene
sürünce tarlada taşlar yüzeye çıkmaya başladı. Taşları kenara koyuyorduk
çalışmak için. Traktör girmezdi zaten buraya, öküzlerle sürüyorduk. Taşları
kenara atarken iki tane resimli taşı fark ettik. Biri yarım insan boyunda bir
kertenkele. Sonra bunlar Şanlıurfa’da müzeye verildi. 7-8 sene orada kaldı.
Sonra Alman arkeologlar onu görünce 1993’te gelip kazı başlattı".
"DÜNYANIN HER YERİNDEN İNSANLAR BİZE TEŞEKKÜR
EDİYOR"
Şimdi Göbeklitepe arazisine bekçilik yapan Mahmut
Yıldız’ın bir başka ismi daha var, o da ‘Tarihin Bekçisi’. Yıldız buna ilişkin,
"Her cefanın sonunda sefa vardır. Biz de bu tarlada çalışırken çok cefa
çekerdik. O cefadan kurtulduk ama tarla da elimizden gitti. Devlet burayı
kamulaştırdı, Almanya’dan gelip kazı yaptılar. Şimdi de dünya kültür mirasına
girdi. Tabii gurur duyuyorum. Dünyanın her tarafından gelen insanlar teşekkür
ediyor bize. Güzel bir şey bu. O cefanın karşılığını yaşıyoruz" dedi.
"KAZI ÇALIŞMALARININ ARTIRILMASI LAZIM"
Göbeklitepe’nin dünyaya daha fazla tanıtılması için
gündemde olan projelerden de bahseden Yıldız, "Buranın eksikleri var.
Kazıyı hızlandırmak lazım. Senede 40-45 gün çalışma yapılıyordu önceden. Şimdi
üç aya çıktı bu süre. Bu inşallah 6 aya kadar çıkar. Ne kadar kazılsa o kadar
iyi şeyler de çıkar" diye konuştu.
Red Bull Amaphiko Connect etkinliğinde daha iyi bir dünya inşa etmek için emek veren 12 sosyal girişimci ile bir araya gelecek olan Mahmut Yıldız, katılımcılara da bir öneride bulundu: "Her şeyin ciddiyetini anlamak, doğrusunu öğrenmek lazım. İşin gerçeği neyse, kimin emeği geçmişse unutmamak lazım. Yabancı olsun, tarla sahibi olsun. Her şey çalışmakla oluyor. Oturduğum yerde kazanç sağlayayım diye bir şey olmaz. Bir iş ne kadar zorsa o kadar güzel şeylere sebebiyet verir".