Açmaz, Gelişmiş toplumlarda da, istatistiklerde de görülmüştür, aileleri anne babaları eğitimli olan insanların çocukları biraz daha başarılı oluyor. Anne ve babaları eğitimsiz birazda temel eğitimden yoksun geri kalmış olanların çocukları da ister istemez biraz daha başarısız oluyorlar.
Başarılı bir eğitim sistemi devlet kontrolünde olmalı. Devlet buna el atmalı. Küçüklüğümüzden beri sınıflar yirmi kişilik olmalı hatta bunu gidip bir arada bizim bu hükümetimiz, ben Finlandiya modeli getireceğim keşke de getirseydi.
Tam bir harabe Şanlıurfa’nın ki, çünkü neden en çok öğrenci Şanlıurfa’da, çocuk doğum oranı en çok Şanlıurfa’da. Bir Hollanda’nın doğum oranı kadar Şanlıurfa’nın doğum oranına eşit. Düşünün bir ülke kadar doğum oranımız var. Buda talebe sayımızı arttırıyor.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Ahmet Açmaz
EĞiTİM NEDİR ?
Eğitim, bir toplumun eğitilmesi, kalkınmasın da, okuyup, yazmasında, bilimin ilime karışmasın da ki en büyük araçtır. Okumuş insan ile okumamış insan bir olmaz. Okumuş bir toplum daha gelişmiş toplumlar olur, daha üretken toplumlar olur, daha verimli toplumlar olur. Okumamış toplumlarda verimsiz, üretken olamazlar, gelişemezler, dünyaya entegral dahi olamazlar.
EĞİTİM SİZCE SADECE OKUMAK MI?
Eğitim okumak değildir. Eğitim bir sistemdir. Siteme çocuğun ta en başımdan başlayacaksın, finlandalılar şöyle yapar beş yaşından beri eğitime tabi tutarlar. Bunu hep devlet eli ile yaparlar, artı denetim mekanizması altında çocuğu tutarlar. Bir çocuk neye meilli ise, hangi konularda, hangi derste daha başarılı ise, o çocuğu o konuda o dala geçirirler. Üniversiteyi bitirene kadar da o çocuğu takip ederler.
BÜYÜKLERİMİZİN DE DEDİĞİ GİBİ EĞİTİM AİLEDEN BAŞLAR SİZ BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
Gelişmiş toplumlarda da, istatistiklerde de görülmüştür, aileleri anne babaları eğitimli olan insanların çocukları biraz daha başarılı oluyor. Anne ve babaları eğitimsiz birazda temel eğitimden yoksun geri kalmış olanların çocukları da ister istemez biraz daha başarısız oluyorlar. Son yıllarda da devletimiz, maşallahı var işi paraya döktü. Zaten fakir çocukları, eskiden bir devlet okulunda okuyup en azından bir üniversite mezunu olabiliyordu. Yeni sistemde paralı okulların daha çok olması, daha iyi hocaların paralı okullara gitmesi, özel okulların yaygınlaşması tamamen parası olanın evladı okuyacak, parası olmayanın evladı okumayacak sistem bu yani.
SİZCE BAŞARILI BİR EĞİTİM SİSTEMİ NASIL OLMALI?
Başarılı bir eğitim sistemi devlet kontrolünde olmalı. Devlet buna el atmalı. Küçüklüğümüzden beri sınıflar yirmi kişilik olmalı hatta bunu gidip bir arada bizim bu hükümetimiz, ben Finlandiya modeli getireceğim keşke de getirseydi. Ak parti 2002 de iktidara geldi. İnanın 2004 de bu Finlandiya modelini getirseydi şimdi ki çocuklarımız Finlandiya modeli ile eğitim almış olurlardı. Ülkemiz daha başarılı olurdu. Zaten ÖSYM sınavlarına baktığımız zaman işte matematikte kırk sorudan dört çıkıyor, çocuklarımız Türkçede baktığında okuduklarını bile anlayamıyorlar. Zaten matematik ve fizikte sıfırız. Baktığın zaman dünyada ilk beş yüz üniversiteye dahil bizim üniversitelerimiz giremiyor. Yok, yani sıfır. Bizim bu hükümetimiz on yedi yıl boyunca on defa belki eğitim sistemini değiştirdi. Zaten tek bildikleri şey ya ihale ya da eğitim sistemini değiştirmektir. Tarımıda sürekli değiştirdiler.
SİZCE EĞİTİM SİSTEMİNDE DEĞİŞMESİ GEREKEN NOKTALAR NELERDİR?
Türkiye bir kere eğitimi özellerden alması lazım. Bu sınav şeklinden de alması lazım. Eski öğretmenlere, eski sınıflara, eski okuyanlara bakın bizim dönemimizde öğretmenler mükemmeldi. Öğretmenlerin tek işi vardı sabah okula gelip akşama gitmesiydi. İki dönemdi, sonradan kalkıp sabahçı öğlenci yaptılar. Öğretmenlerimiz nasıl olsa diyor ben bu çocuğu geçirmek zorundayım. Bu sistemi getirdiler, nasılsa her çocuk geçsin. Tama geçti gelip üniversite sınavında ilk yüz seksene giremedi. Bakın bugün üniversitelerimiz boş. Neden? Çocuklarımız yükseksen barajını bile aşamıyorlar. İmama hatiplerde fizik, matematik veremediler çocuklara. Hal bu ki normal düz liselerde okutsalardı çocuklarını böyle geri kalmazlardı. Binevi siyasallaştı, eğitimi de siyasalaştırdılar. Burada yine olan milletin çocuklarına oldu. Kendi çocuklarını Fransız kolejlerinde okuttular. Milletin çocuklarına da imam hatip’e gidin dediler. Tamam, hadi gönderdiniz peki sonuç, sıfır. Her yüz çocuktan üniversiteye geçen çocuktan altı tanesi imama hatipli, yazık değil mi o imam hatipli çocuklara, o insanları neden geri bıraktınız. Bırakın çocukları Anadolu kolejlerinde, düz liselerde okusalardı. Siyasallaşarak bir yere varılmaz. Urfasporu da siyasallaştırdınız. Ne elde ettiniz küme düşüyor. Bir kurum bir milli eğitim siyasallaşırsa başarısız olur. Toplumu da siyasallaştırıp böldüler. Şimdi toplum yüzde elli yüzde elliye bölünmüş. Devletin bir an önce eğitime ele alıp birinci sınıftan buna katkı verecek, sınıfları yirmi iki kişiye düşürecek, gerekirse iki dönem eğitim verecek. Hem sabahçı hem öğlenci, öğretmen sayımızı arttıracak. Dünyada en fazla maaş alan memurlar sınıfında öğretmenler nedir, bizim burada asgari ücretli öğretmenlerin hiç değeri yok. O öğretmen ne verebilir, öğretmenlerin eğitimi de sıfır. Çünkü soru cevap ile öğretmen olmuş. Soru cevapla nereye kadar. Örneğin ben bir coğrafya hocasına dedim, tesadüfen tanıştık dedim dünyanın en büyük gölü, en büyük dağı, en büyük ormanı, en büyük nehri, dedim zayıf baktım bildiği bir şey yok. Bunların oluşumu nasıl olmuş. Bunu bile bilmeyen coğrafya hocası olmuş.
BİR EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ NEDİR?
Öğretmenin önemi çok. Eğitim sisteminde bir kere sen o öğretmenin puanını yükselteceksin. İki yüz yirmi puan ile öğretmen oluyor. Sonra işte dal değiştiriyorum. Önce müzik öğretmenliğinden giriyor puanı düşük diye, ondan sonra coğrafya hocası oluyor, tarih hocası oluyor. Kendi aldığı eğitim ne oluyor ki. Buna da yeni bir kılıf buldular dal değiştirme ne olacak işte müzik eğitimi almış ondan sonra coğrafya, tarih hocası oluyor. Ne verebilir bu. Ben bir tarih hocasına soruyorum Osmanlı Çanakkale’ye yardım getirdi mi yok diyor getirmedi. Hal bu ki getirdi üç yüz şehitte orada verdik Rus donanması vurdu Trabzon açıklarında. Tarih hocası bunu bilmiyor ama niye dal değişimi yaptı. Öğretmenlik çok önemli, öğretmenliğin puanını yüksek tutacak. Bir mühendisten daha yüksek tutacak. Öğretmeni güzel eğitecek, yalnız psikolojik ders de alacak bir öğretmen. Çünkü o çocuklarla diyalog kurması için psikolojik ders alması lazım. Eğitimi de tam olacak bak o öğretmen o talebeyi bide iki dönem olsun hem sabah hem öğlen sınıfı yirmi kişi olsun bak o öğretmen ataş parçası olur aynı. Ama gördüğümüz kadarda o öğretmende dersim bitsin nasıl olsa sınıfı geçmek serbest oda biran evvel evine gitmek istiyor. Öğrencide biran önce çekip gitmek istiyor.
ŞANLIURFANIN TÜRKİYEYE ORANLA EĞİTİM DURUMU NASIL? BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
Tam bir harabe Şanlıurfa’nın ki, çünkü neden en çok öğrenci Şanlıurfa’da, çocuk doğum oranı en çok Şanlıurfa’da. Bir Hollanda’nın doğum oranı kadar Şanlıurfa’nın doğum oranına eşit. Düşünün bir ülke kadar doğum oranımız var. Buda talebe sayımızı arttırıyor. Her sınıfta kırk elli kişi. Bizim çocuklarımızın bir sorunu daha var. Hep ırgata gider bizim çocuklarımız. Bunu yasak etmeleri lazım bir çocuk belli okul yaşına geldiğinde onun annesi babası onu getirmek mecburiyetinde kalsın. Gerekirse elinden alıp okula getirme mecburiyeti koysun. Şanlıurfa’daki çocuk zaten ilk iki üç ay derse gelmiyor. Ya pamuktadır, ya fındığa gitmiş, zaten sınıfı elli kişi, zaten fakir. Şanlıurfa’nın ki daha kötü durumdadır.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
Ben teşekkür ederim.
Güncel
28 Eylül 2019 - 12:29
Eğitimde Finlandiya modeli getirilmeli
Şanlıurfa Gazetesi Muhabiri Esma Albayrak eğitim konusunda Ahmet Açmaz ile röportaj yaptı.
Güncel
28 Eylül 2019 - 12:29
İlginizi Çekebilir