Türk Diyanet Vakıf-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Bilal Gülyaprağı yaptığı yazılı açıklamada ; Üç ayların girmesiyle idrak etmeye başladığımız mübarek gün ve geceler, manevi hayatımızda öze dönme ve kendimizi yenileme fırsatı sunan, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının yoğun bir şekilde yaşanmasını sağlayan, İlahi af ve mağfiret niyazlarını zirveye taşıyan bereket yüklü zaman dilimleridir
05 Ağustos 2009 Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gece Berat Kandilidir. “Beraet” borçtan suç ve cezadan hastalıktan kurtulmak demektir.
'Berat Kandili, içlerinde Allah'a kulluk görevini yerine getirmede kusur ve yanlışının olduğunu hissedenlerin, Yüce Allah'a yönelerek, O'nun rahmet, şefkat ve mağfiretine sığınabilecekleri, karardığını düşündükleri gönüllerini tövbe ve istiğfarla arındırabilecekleri çok özel bir gecedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v ) bu gece ile ilgili şöyle buyururlar “ Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, o geceyi ibadetle ihya ediniz ve gündüzünü oruçla geçiriniz. Çünkü Allah-u Teala o gece güneş doğuncaya kadar dünya âlemine rahmet nazarıyla tecelli eder ve buyurur ki:
“-Yok mudur istiğfar eden, mağfiret edeyim?
-Yok mudur rızık isteyen, mızıklandırayım?
-Yok mudur dert ve musibete duçar olan, şifasını vereyim?
-Daha ne gibi dilekleri olanlar varsa, istesinler vereyim.”
Bu mübarek gecenin beş özelliği bulunmaktadır.
1) Her mühim iş o gece tefrik edilir. 2) O geceki ibadetin fazileti büyüktür.
3) Rahmet-i İlahiye feyezan -feyiz,bolluk- eder. 4) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir. 5) Bu gece Resulûllah (S.A.V.)’e şefaat hakkının tamamının verildiği gecedir.
Çünkü Resül-i Ekrem Sâllallahu Aleyhi ve Sellem Şa' ban'ın 13. gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, 14. gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, 15. gecesi talep etmiş, bu gece şefaatin tamamı ihsan buyurulmuş. Bu şefaatten mahrum olanlar Allah'tan, devenin ürküp kaçtığı gibi kaçanlardır. Değerli Basın Mensupları,
'Bu Mübarek gecede, her türlü ayrılık ve ayrımcılığı, bencillik ve düşmanlığı geride bırakarak dünyaya hikmet gözüyle bakmaya çalışılmalıdır. hayatın geçici olduğunu, Allah katında kalıcı olanın ise imanımız ve yararlı işlerimiz olduğunu fark edelim. İnsanı insan olduğu için sevip, Yaradan'dan dolayı hoş görüp dünyaya biraz da rahmet penceresinden bakalım. Etrafımıza kin ve nefret yerine, sevgi ve barış tohumları ekelim. Yalan, gıybet ve iftira gibi bizi birbirimize düşman eden kötülüklerden uzak duralım. Düşmanlık, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak, dostluk, kardeşlik, huzur ve güven içinde bir hayat sürdürmeye gayret edelim. ‘Mü'minler ancak kardeştirler', 'Parçalanıp bölünmeyin' ayetlerindeki tavsiyeleri bir kere daha düşünerek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirelim. Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.s) ifadesiyle, birbirimizi sevmedikçe olgun imana sahip olamayacağımız gerçeğini unutmayalım.
Toplumları sarsan sayısız sorunun yaşandığı günümüz dünyasında, huzur ve barışın, insanlık onuruna yakışır, Aydınlık bir geleceğin inşası için hepimize görevler düşmektedir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Yönetim Kurulu ve üyelerim adına,
Bütün Müslümanların, halkımızın ve personelimizin Berat kandilini tebrik ediyor, ülkemizin, İslâm âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna, bütün müminlerin tevbelerinin ve dualarının kabul edilerek affedilmelerine vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Dedi. (UrfaHA)
05 Ağustos 2009 Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gece Berat Kandilidir. “Beraet” borçtan suç ve cezadan hastalıktan kurtulmak demektir.
'Berat Kandili, içlerinde Allah'a kulluk görevini yerine getirmede kusur ve yanlışının olduğunu hissedenlerin, Yüce Allah'a yönelerek, O'nun rahmet, şefkat ve mağfiretine sığınabilecekleri, karardığını düşündükleri gönüllerini tövbe ve istiğfarla arındırabilecekleri çok özel bir gecedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v ) bu gece ile ilgili şöyle buyururlar “ Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, o geceyi ibadetle ihya ediniz ve gündüzünü oruçla geçiriniz. Çünkü Allah-u Teala o gece güneş doğuncaya kadar dünya âlemine rahmet nazarıyla tecelli eder ve buyurur ki:
“-Yok mudur istiğfar eden, mağfiret edeyim?
-Yok mudur rızık isteyen, mızıklandırayım?
-Yok mudur dert ve musibete duçar olan, şifasını vereyim?
-Daha ne gibi dilekleri olanlar varsa, istesinler vereyim.”
Bu mübarek gecenin beş özelliği bulunmaktadır.
1) Her mühim iş o gece tefrik edilir. 2) O geceki ibadetin fazileti büyüktür.
3) Rahmet-i İlahiye feyezan -feyiz,bolluk- eder. 4) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir. 5) Bu gece Resulûllah (S.A.V.)’e şefaat hakkının tamamının verildiği gecedir.
Çünkü Resül-i Ekrem Sâllallahu Aleyhi ve Sellem Şa' ban'ın 13. gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, 14. gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, 15. gecesi talep etmiş, bu gece şefaatin tamamı ihsan buyurulmuş. Bu şefaatten mahrum olanlar Allah'tan, devenin ürküp kaçtığı gibi kaçanlardır. Değerli Basın Mensupları,
'Bu Mübarek gecede, her türlü ayrılık ve ayrımcılığı, bencillik ve düşmanlığı geride bırakarak dünyaya hikmet gözüyle bakmaya çalışılmalıdır. hayatın geçici olduğunu, Allah katında kalıcı olanın ise imanımız ve yararlı işlerimiz olduğunu fark edelim. İnsanı insan olduğu için sevip, Yaradan'dan dolayı hoş görüp dünyaya biraz da rahmet penceresinden bakalım. Etrafımıza kin ve nefret yerine, sevgi ve barış tohumları ekelim. Yalan, gıybet ve iftira gibi bizi birbirimize düşman eden kötülüklerden uzak duralım. Düşmanlık, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak, dostluk, kardeşlik, huzur ve güven içinde bir hayat sürdürmeye gayret edelim. ‘Mü'minler ancak kardeştirler', 'Parçalanıp bölünmeyin' ayetlerindeki tavsiyeleri bir kere daha düşünerek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirelim. Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.s) ifadesiyle, birbirimizi sevmedikçe olgun imana sahip olamayacağımız gerçeğini unutmayalım.
Toplumları sarsan sayısız sorunun yaşandığı günümüz dünyasında, huzur ve barışın, insanlık onuruna yakışır, Aydınlık bir geleceğin inşası için hepimize görevler düşmektedir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Yönetim Kurulu ve üyelerim adına,
Bütün Müslümanların, halkımızın ve personelimizin Berat kandilini tebrik ediyor, ülkemizin, İslâm âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna, bütün müminlerin tevbelerinin ve dualarının kabul edilerek affedilmelerine vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Dedi. (UrfaHA)