Sarıgül, Biz Urfa’ya oy almaya gelmedik, biz gittiğimiz yerlere de oy almaya gitmiyoruz biz gönülleri almaya gidiyoruz. Bugüne kadar yaklaşık olarak 14 ayda 814 bin kilometre yol yaptım, Türkiye’nin her tarafını dolaştım.
Oy oranımız şu; 1500 kişi ile anket yapılınca bizim oyumuz 1 buçuk çıkıyor, 2 çıkıyor ama 500 bin kişi ile anket yaparsan bizim oyumuzun daha yüksekler de olduğunu görüyorum. Bakıyorsunuz ki bazı anket firmaları anket yapıyorlar, Türkiye Değişim Partisini sormuyorlar bile ama canları sağ olsun önce görmezler, bakmazlar, hissetmezler ama kazandıktan sonra da önce onlar gelirler.
Türkiye Değişim Partisinin formülü ile mutlu olacaklar. Bu da ekonomik milliyetçiliktir, yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı, biz kendi iktidarımız da Rusya’dan, Kanada’dan, Ukrayna’dan buğday ithal etmeyeceğiz, kendi buğdayımızı kendimiz yetiştireceğiz. Kendi yer fıstığımızı kendimiz, kendi fıstığımızı kendimiz, kendi çayımızı kendimiz, kendi tütünümüzü kendimiz, kendi arpamıza, buğdayımıza sahip çıkacağız, ekonomik milliyetçilik yapacağız.
Şanlıurfa örfümüz, töremiz, Şanlıurfa Peygamberlerimizin şehri, Şanlıurfa manevi duygularımızın en üst düzeyde olduğu yer, Şanlıurfa aynı zaman da sanatıyla da, kültürüyle de, doğal güzellikleriyle de aynı zaman da Şanlıurfa çok önemli Osmanlı’dan, ecdatlarımızdan bir tarafa kalan Şanlıurfa’nın şahlanması lazım. Fakat Şanlıurfa’nın ışığı yanmıyor, Şanlıurfa’yı Türkiye’ye değil bütün dünyaya tanıtmayı Allah’ım inşallah bize kısmet edecek.
Değişim yürek ister diyorum, o yürek de biz de var, biz kötülemek için, karalamak için dolaşan parti değiliz. Biz çare bulmak için dolaşan partiyiz, Türkiye Değişim partisi olarak hayırlı işler yapılıyorsa, o hayırlı işlere teşekkür edip eksik bıraktıklarında da çözüm önerisi olan bir partiyiz. Dertlere derman olmak için yoldayız, sorunları çözmek için inşallah yoldayız bu yüzden Allah’ım seni dara düşürmesin
SEÇİM ANKETLERİ BİRBİRİNİ TUTMUYOR BU YÜZDEN SİZİN GÖZLEMLEDİĞİNİZ KADARIYLA HALKIN PARTİNİZE İLGİSİ NASIL?
Bir kere biz Türkiye’de diğer partilerden farklıyız, diğer partiler cepheleşti, bir tarafta sağcılar oldu bir tarafta solcular oldu. Biz sağ ve solu birleştirmek için kurulan bir partiyiz, biz vatanın bağrından kopan bir siyasi partiyiz, ötekisi olmayan bir anlayışla yollardayız. Biz başkaları gibi sinkaflı konuşma yapan parti değiliz, rakiplerimizin yaptığı hayırlı işler varsa onları saygıyla, sevgiyle anlatan, eksik bıraktıklarını da çözüm önerileri sunan bir partiyiz. Biz koltuk ve makam peşinde koşan bir siyasi parti değiliz, bizim rütbe heyecanımız yok bizim inşallah milletimize hizmet heyecanımız var, biz gönülleri fethetmek için yoldayız. Biz Urfa’ya oy almaya gelmedik, biz gittiğimiz yerlere de oy almaya gitmiyoruz biz gönülleri almaya gidiyoruz. Bugüne kadar yaklaşık olarak 14 ayda 814 bin kilometre yol yaptım, Türkiye’nin her tarafını dolaştım, bu 1 yıl içerisinde Şanlıurfa’ya üçüncü veya dördüncü gelişim oldu. Hiçbir parti farkı gözetmeden yurttaşlarımızı kucakladık, yurttaşlarımızın Türkiye Değişim partisine gösterdiği ilgi baş tacı onların da hepsine buradan teşekkür ediyorum. Oy oranımız şu; 1500 kişi ile anket yapılınca bizim oyumuz 1 buçuk çıkıyor, 2 çıkıyor ama 500 bin kişi ile anket yaparsan bizim oyumuzun daha yüksekler de olduğunu görüyorum. Bakıyorsunuz ki bazı anket firmaları anket yapıyorlar, Türkiye Değişim Partisini sormuyorlar bile ama canları sağ olsun önce görmezler, bakmazlar, hissetmezler ama kazandıktan sonra da önce onlar gelirler. Ama biz onları da karşılarız çünkü bizim felsefemiz ‘İncinsen de incitme’ bizim felsefemiz kötülemek, karalamak değil inşallah çare bulmaktır. Bizim felsefemiz dertleri daha da çoğaltmak değil dertlere derman olmaktır.
EKONOMİ SORUNU İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR VE PARTİNİZİN BU SORUNA ÇÖZÜM PROJESİ NEDİR?
Ekonomik model çözümümüz, Türkiye’nin en sağlıklı, en ayağı yere basan çözümü, Türkiye’de bugün ekonomi çözülecekse, ekonomi şahlanacaksa, insanlar mutlu olacaksa Türkiye Değişim Partisinin formülü ile mutlu olacaklar. Bu da ekonomik milliyetçiliktir, yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı, biz kendi iktidarımız da Rusya’dan, Kanada’dan, Ukrayna’dan buğday ithal etmeyeceğiz, kendi buğdayımızı kendimiz yetiştireceğiz. Kendi yer fıstığımızı kendimiz, kendi fıstığımızı kendimiz, kendi çayımızı kendimiz, kendi tütünümüzü kendimiz, kendi arpamıza, buğdayımıza sahip çıkacağız, ekonomik milliyetçilik yapacağız. Ekonomik milliyetçilik, yurdumuzun değerlerini bütün dünyayla buluşturmaktır, az ihracat yapacağız, çok ithalat yapacağız. Bizim 5D formülümüz ile Türkiye’yi şahlandıracağız, özellikle tarım, özellikle üretim, tekstil, özellikle teknoloji, turizm. Bulunduğumuz Urfa turizm açısından son derece değerli bir yer, örfümüzün, töremizin, geleneklerimizin, manevi değerlerimizin en üstün olduğu yer. Buraya inanır mısınız yılda 25 milyon, 30 milyon turist gelebilir bunun için hastanelerimizle, okullarımızla, sağlık merkezlerimize, turizm merkezlerimize binlerce turisti ağırlamayı Allah’ım inşallah bize kısmet edecek.
ŞANLIURFA’YI NASIL BULDUNUZ? ZİYARETLERİNİZ SIRASINDA HALKIN SİZLERE İLGİSİ NASIL?
Şanlıurfa örfümüz, töremiz, Şanlıurfa Peygamberlerimizin şehri, Şanlıurfa manevi duygularımızın en üst düzeyde olduğu yer, Şanlıurfa aynı zaman da sanatıyla da, kültürüyle de, doğal güzellikleriyle de aynı zaman da Şanlıurfa çok önemli Osmanlı’dan, ecdatlarımızdan bir tarafa kalan Şanlıurfa’nın şahlanması lazım. Fakat Şanlıurfa’nın ışığı yanmıyor, Şanlıurfa’yı Türkiye’ye değil bütün dünyaya tanıtmayı Allah’ım inşallah bize kısmet edecek. Soruyorum, İsviçre’de, Fransa’da, Almanya’da balıklıgöl var mı? O balıklıgölün nimeti ne demek biliyor musunuz? Şanlıurfa’nın güzellikleri ne demek biliyor musunuz? Sıra geceleri ne demek biliyor musunuz? İtalyan mutfağından bana ne, benim için Şanlıurfa’nın mutfağı, Güneydoğu’nun mutfağı daha değerlidir. Şanlıurfa’nın ışığı biraz az yanıyor, o ışığı biraz daha fazla yakmamız lazım, Şanlıurfa’da 2 milyon yurttaş var, 500 binin üzerinde mülteci var, bunu doğru bulmam ben, neden 500 mülteci burada? Yazık, günah değil mi? Bu mültecileri Avrupa Birliğine mutlaka dağıtmamız lazım, bu şuan da problem gibi gözükmüyor ama 4 yıl sonra, 5 yıl sonra göreceksiniz ki 500 bin kişi 6 sene olmuş 1 milyon, 2 milyon. Biz neredeyse kendi şehrimiz de yabancı durumun da olacağız, onlara bir şey demiyorum, savaştan kaçtılar, ölümden kaçtılar ama Avrupa Birliği ülkeleri bunları eşit şekilde almalı, Avrupa Birliği ülkeleri o 6 buçuk milyon mülteciyi Türkiye topraklarına bırakarak rahat edemez. Ukrayna’dan gelen Hıristiyan kökenli 10 buçuk milyon kişiyi aldılar da, Müslüman kökenli bu mültecilere neden kucak açmıyorlar? Bunun hesaplarını soracağım hiç merak etmeyin. İkinci konu, Türkiye’yi barışarak büyüteceğiz, barış ekonomisini sağlayan parti Türkiye’de değişim partisi olacak, unutmayın ki Kürt yurttaşlarımız ve Türk yurttaşlarımız kardeştir, kalleş olan Amerika’dır. Burada terörü de çıkaran, olayı da çıkaran, sınır da ki bütün olumsuzlukları da çıkaran Amerika’dır ve Amerika’dan bunun hesabını soracak olan tek parti Türkiye Değişim Partisidir. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin Amerika’ya karşı çıktığını gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü onlar Amerika’dan korkarlar, biz Amerika’ya baş kaldıracağız çünkü biz Malazgirt’ten Kocatepe’ye tam bağımsız Türkiye diyen bir partiyiz. Ben gençlerimizin emeklerini, umutlarını, heyecanlarını Amerika’nın eline bırakmayacağım.
ŞANLIURFA HALKINA BİR MESAJINIZ VAR MI?
Hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden tüm Şanlıurfalıları saygıyla, sevgiyle selamlıyorum, büyüklerimizin ellerinden öpüyorum, küçüklerin de gözlerinden öpüyorum. Şanlıurfa’ya ne zaman geldiysem bana büyük ilgi gösterdiler, oy verip, vermemeleri kendi takdirleridir ama beni kendi evlatları gibi, kendi ağabeyleri gibi bağrına bastılar. Değişim yürek ister diyorum, o yürek de biz de var, biz kötülemek için, karalamak için dolaşan parti değiliz. Biz çare bulmak için dolaşan partiyiz, Türkiye Değişim partisi olarak hayırlı işler yapılıyorsa, o hayırlı işlere teşekkür edip eksik bıraktıklarında da çözüm önerisi olan bir partiyiz. Dertlere derman olmak için yoldayız, sorunları çözmek için inşallah yoldayız bu yüzden Allah’ım seni dara düşürmesin, Allah’ım her zaman hepinizi mutlu etsin ama başın düşerse dara hiçbir siyasi farkı gözetmeden Sarıgül’ü ara.